Yaz sezonunun başlamasıyla ülkemizde boğulma vakalarında artış yaşanırken, son günlerde peş peşe yaşanan olaylar cankurtaranların zamanında müdahalesinin hayat kurtarıcı rolünü bir kez daha gözler önüne serdi
Havuzda boğuldu… İskele’de dün saat 10.50 sıralarında, bir restorana ait yetişkin havuzuna giren 4 yaşındaki Azan Muhammad boğulma tehlikesi geçirdi. Gazimağusa Devlet Hastanesine kaldırılan çocuk, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili polis soruşturması sürüyor.
Zorunlu… Güçver Su Sporları Kulübü Başkanı Mustafa Güçver, 26/93 sayılı Plajların Kullanım ve Denetim Yasası’na göre, plaj işletmecilerinin her 200 metrelik kıyı şeridine en az bir cankurtaran görevlendirmek zorunda olduğunu belirterek, yasanın 1 Nisan-31 Ekim’de sahil ve denizlerde cankurtaran bulundurulmasını zorunlu kıldığını açıkça ifade ettiğine dikkat çekti.
11 yılda 300’ü aşkın kişi… Mustafa Güçver, bu yıl 50’den fazla yeni cankurtaran yetiştirdiklerini, 2014 yılından beri ise yaklaşık 300-400 kişinin cankurtaran eğitimini tamamladığını söyleyerek cankurtaranlığın sadece bir meslek değil, hayat kurtaran bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Cemre CEMALİ
Havaların ısınmasıyla birlikte deniz ve havuz sezonu başladı. Sıcak havalardan bunalan vatandaşlar, serinlemek için plajlara akın ediyor. Ancak her yıl olduğu gibi bu yaz da boğulma tehlikeleri yeniden gündeme geldi.
Ne yazık ki uyarılara ve alınan önlemlere rağmen, dikkatsizlik, dalgalı deniz, yüzerken meydana gelen sağlık sorunları ya da gözetimsiz havuz kullanımı gibi durumlar hem denizlerde hem de havuzlarda can kayıplarına yol açıyor.
Son haftalarda ülkemizin farklı bölgelerinde yaşanan boğulma olayları, ‘yüzme keyfinin’ bir anda ‘trajediye’ dönüşebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu noktada ise cankurtaranların önemi hayati bir rol oynuyor. Tehlikeyi fark ederek müdahale eden, panik halindeki kişileri doğru tekniklerle sudan çıkaran cankurtaranlar, çoğu zaman hayat kurtarıyor.
Ancak ülkemizde birçok sahil ve plaj işletmeleri ya şezlong ve şemsiye kiralıyor ya da sahile giriş ücreti alıyor.
Bütün bunları yaparken de çoğunlukla can güvenliği için tedbir almaktan kaçınıyor çünkü çoğunlukla işletmeler cankurtaran olarak istihdam edeceği kişileri ek ‘masraf’ olarak görülüyor.
Peki, ülkemizde cankurtaran hizmeti zorunlu mu? Cankurtaran eğitimleri veriliyor mu?
KIBRIS Muhabiri bu konuda Güçver Su Sporları Kulübü Başkanı Mustafa Güçver ile konuştu.
Güçver: Yasal olarak zorunlu
Güçver Su Sporları Kulübü Başkanı Mustafa Güçver, 26/93 sayılı Plajların Kullanım ve Denetim Yasası uyarınca, tüm plajlarda cankurtaran ve ilk yardım personelinin bulundurulmasının yasal bir zorunluluk olduğunu ifade ederek ilgili yasanın “her plaj işletmecisinin veya sahibinin hizmet alanı içindeki kıyı şeridinin her 200 metrelik bölümüne en az bir cankurtaran görevlendirmesi gerektiğini” açıkça belirttiğine dikkat çekti.
Güçver, yasada “1 Nisan-31 Ekim tarihleri arasında sahilde ve denizde can kurtarma görevini yerine getirmeye ehil kişiler çalıştırılmak zorundadır” ifadelerinin yer aldığını söyleyerek can kurtarma personellerinin önemine dikkat çekti.
Cankurtaranlığın sadece bir meslek değil, hayat kurtaran bir sorumluluk olduğunu dile getiren Güçver, plajlarda cankurtaran bulundurmanın hâlâ bazı işletmeler tarafından “masraf” olarak görüldüğünü, ancak günümüzde artık cankurtaranı olan plajların daha çok tercih edilmeye başladığını ifade etti.
Güçver, 2014 yılında Gazimağusa’da dönemin kaymakamı ile yaptığı görüşmeyi de hatırlatarak, “Yasada açıkça cankurtaran belgelerinin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı onaylı olması gerektiği yazmasına rağmen, ‘eğitim verecek kişi yok’ denilerek yıllarca hiçbir adım atılmadı. Bu eksikliği gidermek için Türkiye’de bu konuda tek yetkili kuruluş olan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) ile bir protokol imzaladık” dedi.
Protokol kapsamında Türkiye’den gelen eğitmenlerle ülkemizde cankurtaran eğitimlerinin verilmeye başlandığını belirten Güçver, “Şu anda ülkemizde bu eğitimleri veren tek yetkili kuruluş biziz. TSSF’ye bağlı olarak çalışıyoruz. Eğitimi tamamlayan ve sınavı başarıyla geçen kursiyerlere belgeleri Türkiye’den hazırlanarak gönderiliyor ve bu kişiler KKTC’de yasal olarak cankurtaranlık yapabiliyor” şeklinde konuştu.
Güçver, verilen cankurtaranlık eğitimlerinin sonunda kursiyerlere TSSF onaylı sertifika verildiğini ve bu belgenin hem KKTC’de hem de Türkiye’de geçerli olduğunu söyleyerek şöyle devem etti:
“Türkiye’de bu belgeye sahip olmayan bir kişi yasal olarak cankurtaranlık yapamaz. Dolayısıyla bu belge prestijli ve uluslararası geçerliliği olan bir belgedir. Mezun olan kursiyerler, ülkemizde ve Türkiye’de rahatlıkla görev yapabiliyor. Yurt dışında çalışmak isteyenlerin ise sadece denkliğini alması gerekiyor”
Eğitimler nasıl oluyor?
Güçver, cankurtaranlık eğitimlerinin belirli aşamalardan geçtiğini belirterek, eğitimlerin bronz ve gümüş seviye olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade etti.
Bronz cankurtaran belgesine sahip kişilerin yalnızca havuzlarda görev alabildiğini vurgulayan Güçver, “Gümüş cankurtaran ise deniz, göl, havuz ve açık sularda görev yapma yetkisine sahiptir. Ancak bir kişi gümüş belgeye geçmeden önce mutlaka bronz belgeyi almak zorundadır. Bu süreç kademelidir” dedi.
Güçver, eğitim sürecine ilişkin de bilgi vererek, bronz seviye için 21 saat, gümüş seviye için de 21 saat olmak üzere toplamda 42 saatlik bir eğitim programı uygulandığını belirtti.
Kursun ilk gününde adaylara yüzme testleri yapıldığını ifade eden Güçver, “Cankurtaran olmak isteyen kişilerin en temel şartı iyi yüzme bilmeleridir. Bu testleri başarıyla geçen adaylara hem teorik hem de pratik eğitimler verilmeye başlanır” şeklinde konuştu.
11 yılda 300’ü aşkın cankurtaran
Güçver, ülkemizde cankurtaran eğitimlerinin 2014 yılından bu yana düzenli olarak verildiğini belirterek “Yaklaşık 11 yıldır bu eğitimleri veriyoruz. Her ay düzenli olarak kurs açıyoruz. Sadece bu yıl içerisinde 50’nin üzerinde yeni cankurtaran eğittik. Geçen hafta son kursumuzu tamamlayarak bu yılki eğitimleri noktaladık” dedi.
Geçmiş yılları da değerlendiren Güçver, “Yılda ortalama 40 kişiyi eğittiğimizi varsayarsak, şu ana kadar 300–400 arasında cankurtaran yetiştirmiş olabiliriz. Ancak bu kişilerin hepsi aktif olarak görev yapmıyor” diye konuştu.
Güçver, cankurtaran eğitimine katılanların büyük çoğunluğunun mesleği icra etmek için geldiğini söyleyerek “Oteller, personelini eğitmek için bize başvuruyor. Plaj işletmeleri ve belediyeler de yönlendirme yapıyor.” dedi.
Eğitilmiş yüzlerce cankurtaran olmasına rağmen bu sayının plajlara yansımasının oldukça sınırlı kaldığını ifade eden Güçver, kamuoyunda cankurtaranların rolüyle ilgili ciddi bir algı hatası olduğunu vurguladı.
Güçver, “Cankurtaran plajda sadece oturup denizi izliyor gibi bir algı var. Oysa görev tanımı çok daha geniştir” diyerek şunları söyledi:
“Cankurtaran plajın güvenliğinden sorumludur. Sadece boğulma anında müdahale etmekle kalmaz; denize girilecek alanlarda bayrak sistemi ile uyarı yapar, gerekirse sözlü olarak vatandaşları bilgilendirir. Ayrıca plajda cam kırığı, şişe gibi tehlikeleri tespit edip temizlik yapılmasını sağlar.”
“15 günde 5 ayrı boğulma vakası”
Güçver Su Sporları Kulübü Başkanı Mustafa Güçver, yaz sezonunun yoğunlaşmasıyla birlikte Mağusa sahillerinde boğulma tehlikelerinin arttığına dikkat çekerek sadece son 15 gün içerisinde bölgede 5 ayrı boğulma vakası yaşandığını açıkladı.
30 Haziran’da rip akıntısı nedeniyle iki ayrı noktada boğulma tehlikesi yaşandığını söyleyen Güçver, “Aynı gün biri Yeniboğaziçi Halk Plajı’nda, diğeri ise Palm Beach’te olmak üzere iki olayda cankurtaranlarımız zamanında müdahale ederek vatandaşları sudan çıkardı ve yaşama döndürdü” dedi.
Güçver, 3 Temmuz’da yine Palm Beach’te yaşanan bir diğer olayda, cankurtaranların hızlı müdahalesiyle sudan çıkarılan bir kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, “Cankurtaranlarımız ilk izlenimlere göre kalp krizi geçirdiğini ifade ettiler zaten otopsi sonucunda da ölüm sebebi “serebrovasküler ve aterosklerotik kalp hastalığı ile kalp krizi olarak açıklandı.” ifadelerini kullandı.
Plaj güvenliği için örnek komisyon
Güçver, 26/93 sayılı Plajların Kullanım ve Denetim Yasası’nın eskiliğine dikkat çekerek, plaj güvenliği ve su sporlarının düzenlenmesi için Gazimağusa Kaymakamlığı ile birlikte 2-3 yıldır faaliyet gösteren komisyonun çalışmalarını anlattı.
“Yasa çok eski, bazı maddeleri günümüz ihtiyaçlarını karşılamıyor. Bu nedenle bir komisyon kurarak uygulamada iyileştirmeler yapılması için çalışmalara başladık” diyen Güçver, komisyonun Gazimağusa bölgesindeki plajların denetimi, düzenlenmesi ve güvenliğinin artırılması için önemli adımlar attığını ayrıca plajlarda yapılacak su sporlarının uygunluk denetimini de üstlendiğini açıkladı.
Güçver, komisyonun; Gazimağusa Belediyesi, Gazimağusa Kaymakamlığı, Sahil Güvenlik, Gazimağusa Bölge Belediyeleri, Çevre Dairesi, Su Sporları Federasyonu ve Yelken-Motor-Kürek Federasyonu gibi kurumların temsilcilerinden oluştuğunu ifade ederek “Ben de Yelken-Motor-Kürek Federasyonu adına komisyonu temsil ediyorum..” dedi.
Gazimağusa bölgesinde yasa kapsamında ciddi bir uygulama bilinci oluştuğunu belirten Güçver, “Amacımız plajları daha güvenli ve düzenli hale getirmek. Yaptığımız çalışmalar, sadece Mağusa’ya değil, tüm ülkeye örnek olmalı. Nitekim bazı belediyeler bu sistemi örnek almaya başladı” dedi.
2025’te basına yansıyan bazı boğulma hadiseleri;
18.05.2025 tarihinde Alagadi-2 Mevkii’nde boğulma tehlikesi geçiren eşini kurtarmak amacıyla denize giren 34 yaşındaki Bayram Nurseyidev dalgalı denizde boğulma tehlikesi geçirerek, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
30.05.2025 tarihinde Gazimağusa Silver Beach’in 1 km kuzeyinde deniz içerisinde ve kayalıklar arasında cansız bedeni bulunan 26 yaşındaki Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun, ölüm sebebi otopside “beyin kanaması ve suda boğulma” olarak belirlendi.
08.06.2025 tarihinde Gazimağusa Belediye Plajı’nda 20 yaşındaki Mahmut Alakuş denizde boğulma tehlikesi geçirerek, yoğun bakımda müşahede altına alındı.
22.06.2025 tarihinde Karaoğlanoğlu’nda 80 yaşındaki Emel Gülseven denizde yüzerken muhtemelen rahatsızlanarak boğuldu ve hastanede hayatını kaybetti.
30.06.2025 tarihinde Yeniboğaziçi Halk Plajı’nda dalgalı denizde boğulma tehlikesi geçiren biri cankurtaran Sonay Yıldız tarafından kurtarıldı.
03.07.2025’te Gazimağusa Palm Beach Belediye Plajı’nda denizde rahatsızlanan 83 yaşındaki Hasan Başor kaldırıldığı Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Otopsi sonucu ölüm nedeni “serebrovasküler ve aterosklerotik kalp hastalığı ile kalp krizi” olarak belirlendi.
03.07.2025 tarihinde, Gazimağusa’da Silver Beach ile DAÜ Beach Club arasında kumsalda 28 yaşındaki Talha Yıldırım’ın cansız bedeni bulundu. Yapılan otopside, ölüm sebebinin suda boğulma (asfiksi) olduğu belirlendi.
06.07.2025 İskele’de bir restorana ait yetişkin havuzuna giren 4 yaşındaki Azan Muhammad, boğulma tehlikesi geçirdi. Kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.