Sağlıkta yeni dönem… Sanal gerçeklik terapileri

Spor Uzmanı ve Uzman Klinik Psikolog Doğuş Engin, psikoloji alanında ilaçlı tedaviye alternatif yeni bir uygulamanın detaylarını paylaştı.

Taha Can GÜRLEK

Kişiye özel sanal odalar… Doğuş Engin, uyguladıkları terapide sanal gözlüklerin kullanıldığını belirterek, bu gözlüklerle kişiye özel senaryolar oluşturduklarını anlattı. Engin, “Terapi senaryolarıyla kişinin sosyal fobisi ya da depresyon gibi sorunlarına doğrudan müdahale edebiliyoruz.” dedi.

KIBRIS TV ekranlarında Seher Akbağ’ın konuğu olan Spor Uzmanı ve Uzman Klinik Psikolog Doğuş Engin, sanal gerçeklik terapilerinin psikoloji alanındaki kullanımına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Engin, klasik terapilere alternatif olarak geliştirilen bu yeni yöntemin, ilaçsız çözümler arayan bireyler için umut verici olduğunu vurguladı. “İnsanlar artık en küçük bir problemde bile hemen ilaçlara yöneliyor. Ancak terapi senaryolarıyla kişinin sosyal fobisi ya da depresyon gibi sorunlarına doğrudan müdahale edebiliyoruz.” diyen Engin, kullandıkları sistemin detaylarını paylaştı.

“Kaygılarını doğrudan gözlemleyebiliyoruz”

Engin, uyguladıkları terapide sanal gözlüklerin kullanıldığını belirterek, bu gözlüklerle kişiye özel senaryolar oluşturduklarını anlattı. Örneğin sosyal fobisi olan biri için kalabalık ortam simülasyonları hazırlanarak kişinin gözlem altına alındığını ve bu ortamda konuşma becerilerinin geliştirildiğini ifade etti. Depresyon içinse “uyku odası” isimli özel bir senaryoyla uyku bozukluklarına müdahale edildiğini aktardı.

Sınav kaygısı gibi yaygın sorunlar için de özel olarak tasarlanan ÖSYM odasında, öğrenci rolüne giren danışanların birebir sınav atmosferiyle karşılaştığını belirten Engin, “Bu sayede danışanlarımız, gerçek bir sınavdaymış gibi deneyim yaşarken biz de kaygılarını doğrudan gözlemleyebiliyoruz.” dedi.

“Sistemi Türkiye’den Kıbrıs’a taşıdık”

Doğuş Engin, kullandıkları yazılımların Türk mühendisler tarafından geliştirildiğini ve her bir senaryonun bilimsel araştırmalara dayandığını vurguladı. “Hiçbir şey rastgele yapılmıyor. Her odanın arkasında bilimsel bir gerekçe ve klinik test var. Türkiye’den Kıbrıs’a taşıdığımız bu sistem, yurt dışında başlayan bir teknolojinin bölgesel uyarlamasıdır.” diye konuştu.

“Yapay zeka desteği ile çok daha fazlasını yapabileceğiz”

Engin, sanal terapinin geleceğinde yapay zekanın önemli bir rol oynayacağını da dile getirdi. “Yeni versiyon gözlüklerimiz MetaQuest 3S ile daha gerçekçi görüntüler sunuyoruz. Yakında yapay zeka desteğiyle kişiye özel analizler ve senaryolar üretilebilecek. Bu da terapinin etkisini daha da artıracak.” ifadelerini kullandı.

“Her yerde sanal gerçeklik artık çok aktif”

Sanal gözlüklerin yalnızca psikolojide değil, askeri eğitim, mimarlık ve oyun sektöründe de yaygınlaştığını belirten Engin, bu teknolojinin özellikle pandemi döneminde büyük ilgi gördüğünü söyledi. “Özel Harekat polislerinin atış eğitimlerinden TEKNOFEST’teki uçuş simülasyonlarına kadar her yerde sanal gerçeklik artık aktif bir araç.” dedi.

“Gözlük, yapılan terapinin etkisini artırıyor”

Klasik terapilerde konuşarak yönlendirilen sürecin, sanal gerçeklikte birebir deneyimle desteklendiğini belirten Engin, “Gözlüğü taktığınız anda beyin yeni bir davranışı öğrenmeye başlıyor. Bu da terapinin etkisini artırıyor.” şeklinde konuştu.